Patronunuzun da aslında bir insan olduğunu, bir zamanlar genç olduğunu, kitap dergi okuduğunu, sarhoş olup keyfe geldiğini, kazançtan başka derdi de olduğunu düşündüğünüz zamanlar vardır. Ofislerde geçirdiğim yıllar boyunca patronlarımı bu şekilde düşündüğüm ya da onların bunu bana düşündürdüğü nadir anlar oldu. Bunlardan biri, Orhan Pamuk'un Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldığının açıklandığı günlere denk geliyor.
|
Gençlik ve Toplum'un ilk sayısının kapağı. |
Ekim 2006. Her yerde bu haber var. Pamuk ödülü hak etti mi etmedi mi, Ermeni tehciri ile ilgili söyledikleri doğru mu değil mi, ödülü almasına yaradı mı yaramadı mı filan... Böyle böyle konuşurken laf döndü dolaştı, bizim patron ta yıllar yıllar önce Pamuk'la röportaj yaptığını söyledi. Nasıl, neden derken de bir zamanlar İletişim'in çıkardığı Gençlik ve Toplum dergisinin birkaç sayısının yer aldığı cildi getirdi.
Nisan 1984. Gençlik ve Toplum dergisinin ikinci sayısı. "Olamaz! İki genç yazar ünlü oldu" başlıklı bir söyleşi. Konuklar henüz sadece Cevdet Bey ve Oğulları'nı yazmış olan Orhan Pamuk (aynı yıl ikinci romanı Sessiz Ev de çıkacak) ile Sevgili Arsız Ölüm'ü yazan Latife Tekin.
Pamuk ve Tekin hem birbirlerinin hem de söyleşiyi gerçekleştirenlerin sorularını yanıtlıyorlar. Biraz uzunca bir söyleşi ancak bir gün birilerinin işine yarar diye tamamını buraya alıyorum.
***