Kebîkec (a.i.): Haşarat
ve zararlı böceklerin iş ve hareketlerini düzenleyen meleğin adıdır. Kitap
kurdu ve güveler de bu meleğe bağlı olup izinsiz iş yapamazlarmış. Bu inanış
sonucunda eskiden kitaplara "Yâ Kebîkec" yazılır ve artık kitabın her
türlü haşarâta karşı sigortası yapılırmış. Nitekim el yazma eserlerin pek
çoğunun cilt kapağında, zahriye yahut rast gele bir yerinde bu isme rastlanır.
Genellikle tuğra biçiminde yazılan Kebîkec bir nevi haşarat ilacı yerine
geçerdi.
Rivayete
göre mollanın biri, kitabını kurtların yediğinden şikâyetle hocasına gider. O
da kitabın sonuna "Yâ Kebîkec" yazmasını tavsiye eder. Molla denileni
yapar. Ama ne çare kitabı hâlâ kurt yemektedir. Kurt, çok geçmeden son sayfaya
da dadanınca molla soluğu hocasının yanında alır. Yine şikâyetle söze başlar.
Hoca sorar:
-
"Yâ Kebîkec" yazmadın mı?
-
Yazdım efendim yazdım. Ama önce Kebîkec'i yemişler, şimdi kitabı yiyorlar.
Eskiden
kitapları güve ve haşarattan korumak zor imiş. Bir ara mürekkeplere ilaç
karıştırılmış veya kağıdın âherine böceklerin hoşlanmayacağı koku ifraz eden
maddeler konulmuştur.
---
Tanım ve rivayet için kaynak:
İskender
Pala, Ansiklopedik Divân Şiiri Sözlüğü
Sürdürülebilir bir yöntemmiş de ayrıca, kimyasal yok, çevre kirliliği yok :))
YanıtlaSilTabii mürekkebe karıştırılan ilacın, kitaba dokunanları ne şekilde etkilediği meçhul :) Kimbilir ne faili meçhuller işlenmiştir bu şekilde.
YanıtlaSil