21 Haziran 2013

Gündönümünün anlam ve önemine binaen...



En uzun gecenin yaşandığı 21 Aralık tarihine uygun bir beyit olsa da
gündönümü gündönümüdür deyip paylaşıyorum:

Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilir
Müptelâ-yı gama sor kim geceler kaç sâ'at

17 Mayıs 2013

Bir kış gecesi eğer bir anne...


Her şey Şubat ayında, bizi ziyarete gelen annemi gündüzleri boş evde sıkılmasın diye oyalamak istememle başladı.

İstanbul'a gelmek onun için hiçbir zaman “turistik gezi” manası taşımadığından, hatta serin soğuk kış günlerini yaşadığımız için dışarı bile çıkmaya pek gönlü olmadığından, biz okulda işte orada buradayken, yirmi beş sezondur süren gündüz kuşağı dizilerini izleyip bir yandan da oyalanabileceği bir icat çıkarayım dedim başına. Bunun için de onun yeteneklerini devreye sokmam gerekiyordu : )

Örgüde yadsınamaz bir hıza ulaşmasını kendi menfaatlerim doğrultusunda kullanmadım desem yalan olur. Arada bir görüp beğenip yaptırdığım şapkalar atkılar filan kesmezdi onu şimdi. Bu defa uzun süre kalmaya karar vermişti. “Yeni bir diz battaniyesi yapalım. Yatak örtüsü de güzel olur ama tığla yapmak çok oyalar, yorar seni,” dedim. Challenge accepted! Let the “yatak örtüsü” begin!

7 Şubat 2013

Adrien Brody hangi ara biscolata erkeği oldu!

Adım adım Adrien...

Geçtiğimiz aylarda bilbordlarda megabordlarda arz-ı endam eden Adrien Brody, herhalde daha önce pek çoğumuzun gözüne bu kadar çekici gelmemiştir. Az önce bir şeyler ararken, alametifarikası olan ince uzuuun kemikli burnu gözüme tekrardan ilişince, aklımda kalacağına yazıda kalsın dedim.

18 Temmuz 2012

Bir tanrıyı bir de seni unutamadım Sarıgül!

Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nde
"Sevgili Lider" olarak anılan,
şahan bakışlı inci dişli Kim Jong-il.

Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nin eski lideri, Ulusal Savunma Kurulu başkanı, Kore İşçi Partisi genel sekreteri ve Kore Halk Ordusu başkomutanı… Kısacası Aralık 2011’de hayatını kaybedinceye dek uzunca bir süre Kuzey Kore’nin her şeyi olan Kim Cong-il hakkında, lideri bir şeylere barken gösteren 350’den fazla fotoğraf içeren çok eğlenceli bir blog vardı: http://kimjongillookingatthings.tumblr.com/ 



Kuzey Kore’nin her köşesine bakışı sinmiş Kim Cong-il’in fotolarını görünce, Şişli’nin her kaldırımına adını kazıyan Mustafa Sarıgül’ü düşünmeden edemiyor insan. Eskiden mahallelerden sütçü güğümleri, tüpçü kamyonetleri geçerdi; şimdilerde bir overlokçu bir de Sarıgül’ün otobüsü kendini özletmiyor. Sürekli bir aksiyon peşinde olan Sarıgül Başgan için de böyle münferit bir blog açılabilir aslında; Sarıgülkutluyor.tumblr, Sarıgulkucakliyor.blogspot, Sarı-gülüş.wordpress gibi...


İyilerin dostu, kötülerin candüşmanı
Mustafa Sarıgül
 

2 Temmuz 2012

Orhan Pamuk ve Latife Tekin, 28 yıl önce...


Patronunuzun da aslında bir insan olduğunu, bir zamanlar genç olduğunu, kitap dergi okuduğunu, sarhoş olup keyfe geldiğini, kazançtan başka derdi de olduğunu düşündüğünüz zamanlar vardır. Ofislerde geçirdiğim yıllar boyunca patronlarımı bu şekilde düşündüğüm ya da onların bunu bana düşündürdüğü nadir anlar oldu. Bunlardan biri, Orhan Pamuk'un Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldığının açıklandığı günlere denk geliyor.

Gençlik ve Toplum'un
ilk sayısının kapağı.
Ekim 2006. Her yerde bu haber var. Pamuk ödülü hak etti mi etmedi mi, Ermeni tehciri ile ilgili söyledikleri doğru mu değil mi, ödülü almasına yaradı mı yaramadı mı filan... Böyle böyle konuşurken laf döndü dolaştı, bizim patron ta yıllar yıllar önce Pamuk'la röportaj yaptığını söyledi. Nasıl, neden derken de bir zamanlar İletişim'in çıkardığı Gençlik ve Toplum dergisinin birkaç sayısının yer aldığı cildi getirdi.

Nisan 1984. Gençlik ve Toplum dergisinin ikinci sayısı. "Olamaz! İki genç yazar ünlü oldu" başlıklı bir söyleşi. Konuklar henüz sadece Cevdet Bey ve Oğulları'nı yazmış olan Orhan Pamuk (aynı yıl ikinci romanı Sessiz Ev de çıkacak) ile Sevgili Arsız Ölüm'ü yazan Latife Tekin.

Pamuk ve Tekin hem birbirlerinin hem de söyleşiyi gerçekleştirenlerin sorularını yanıtlıyorlar. Biraz uzunca bir söyleşi ancak bir gün birilerinin işine yarar diye tamamını buraya alıyorum.

***

13 Haziran 2012

Yâ Kebîkec!


Kebîkec (a.i.): Haşarat ve zararlı böceklerin iş ve hareketlerini düzenleyen meleğin adıdır. Kitap kurdu ve güveler de bu meleğe bağlı olup izinsiz iş yapamazlarmış. Bu inanış sonucunda eskiden kitaplara "Yâ Kebîkec" yazılır ve artık kitabın her türlü haşarâta karşı sigortası yapılırmış. Nitekim el yazma eserlerin pek çoğunun cilt kapağında, zahriye yahut rast gele bir yerinde bu isme rastlanır. Genellikle tuğra biçiminde yazılan Kebîkec bir nevi haşarat ilacı yerine geçerdi.

8 Haziran 2012

Dağlarına bahar bayramı gelmiş memleketimin


"1 Mayıs İşçi Bayramı"nın 1925'te Takrîr-i Sükûn Kanunu ile yasaklanmasının üzerine, 1935'te "Bahar ve Çiçek Bayramı" resmî tatil ilan edilmiş.

24 Mayıs 2012

Ay, içi sünger gibi bir somun...

Ay'ın olur olmadık hareketlerinden muzdarip olanlara "lunatic" sözcüğünün karşılığı olmak üzere "ayzede" denmesini önermiştim çok önceleri. Mayıs başında Ay yine Supermoon moduna girip Dünya'ya çarpacakmış kadar yaklaşınca (ve pusuda bekleyen fotoğrafçılara gün doğunca) aklıma bu önerim ve geçtiğimiz sene Fransa Seyahatnâmesi'ni okuduğum Yirmisekiz Mehmet Çelebi geldi.


4 Mayıs 2012

Çamaşır asmak bir sanattır

Komşularınızı tanımanın en iyi yolu, sabahları işe giderken ya da akşam eve girerken merdiven başında takındıkları tavrı kafanızda evirip çevirmek değil. Kapılarını tıklatıp biraz yağ, bir tutam tuz istemek de değil. Dikkat, tespit geliyor! Komşularınızı, kaçabileceğiniz ama saklanamayacağınız apartman toplantılarında tanırsınız efenim. Malum, evde un şeker hatta yumurta bile bitebilir ama apartmanın derdi tasası hiç bitmez.

Apartman teyzelerinin saygısını nasıl kazanırsınız?

Ben de artık ne zaman çamaşır yıkamayı düşünsem o akşam balık kızartacaklarını ezbere bildiğim komşularımı, apartmana ısı yalıtımı yaptırma planlarının ortaya serildiği bir toplantıda tanıdım.